tag:blogger.com,1999:blog-47311736115116788622024-02-02T14:25:00.395-08:00Benim Kocumfatosayvazhttp://www.blogger.com/profile/00267731879931229970noreply@blogger.comBlogger21125tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-40874512877466747802011-06-09T13:58:00.000-07:002011-06-09T13:58:39.825-07:00PERŞEMBE GÜNÜNDE MUTSUZ OLMAK!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNw2GmRMLkjMOSCzqpqa4CzkZ9H6RUQikr7HLnrcZpApxnVGcs61mrTyewZ8U03KK1D144tLtF-sLEcBpGHeOGrFt7wAHKbUjAptoNv9WinSpVb9giD1P9Xgqxlvs-HEdr3xZ8PNNV-xw/s1600/be+happy.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNw2GmRMLkjMOSCzqpqa4CzkZ9H6RUQikr7HLnrcZpApxnVGcs61mrTyewZ8U03KK1D144tLtF-sLEcBpGHeOGrFt7wAHKbUjAptoNv9WinSpVb9giD1P9Xgqxlvs-HEdr3xZ8PNNV-xw/s1600/be+happy.jpg" t8="true" /></a></div>Sevincimi yarım bırakan şeyler olunca güçlü bir kadın olduğumu anlıyorum...mücadele etmelisin diyen içsel sesimle zorlukları aşmasına aşıyorum ama ben o kadar yaşam koçluğunu gençlerimize ballandıra ballandıra anlatan ben bugün adeta yaşama sevincimi yitirdim...o toz pembe bulutlarıma gölgeler düştü...insanların maddeye olan düşkünlüklerinden soğudum...kalp kırmak...hırs...kapris...boşuna anlamsız bir yarış var şu iş dünyasında oysa empati kurulduğunda ne kadar anlamsız olduğunu anlıyoruz...Tatlı yarışmak kaybedince el sıkabilmek hep başarıyı örnek almak.Basarısızlıklarımızdan ders çıkarmak hayatımızı çok farklı değiştirecektir.Hayriş arısından herkese sevgiler...Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/17165527036639078117noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-11322352281070615022011-06-09T01:38:00.000-07:002011-06-09T01:38:01.961-07:00Fatos Ayvaz: Aşkı arayanlara öneriler<a href="http://fatosayvaz.blogspot.com/2011/06/ask-arayanlara-oneriler.html">Fatos Ayvaz: Aşkı arayanlara öneriler</a>fatosayvazhttp://www.blogger.com/profile/00267731879931229970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-34594334883190199322011-02-01T06:17:00.000-08:002011-02-01T06:17:54.868-08:00<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">İnsan kendini anlatır tabii ki..örnekler verir doğadan,insanlardan,olaylardan.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Ama kendini-içini,yolculuğunu ,arzularını,ihtiyaçlarını, özlemlerini ; en çok ta sevilmeye olanı anlatır.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Bak ben buradayım,görün beni,anlayın ve de ışığımı fark edin.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Hepsi güzeldir,bilsek te<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>farkında olmasakta ifade etmenin gücüdür bizi yazdıran,anlattıran.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Her emeğin,uğraşın yarattığı bir bütünlük duygusu vardır,’ben işe yarıyorum’ve yaradıkça dengemi sağlıyorum.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Sen sadece sen olduğun için bile çok değerliyken<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>ürettiğinde,yarattığında bütünleşiyorsun yaşamla..</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Durmak,evet beklemek,bazen koşmak,günlerce hatta aylarca çalışmak hepsi ama hepsi çok değerli,sadece neye ihtiyacımızın olduğunu o an hissedebilmek.belki biraz<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>daha içimize bakabilmek,dışarıdaki görüntülerimizin bize sunacağına açık olmak.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Anlattığımızın,yazdığımızın ve de ifadelerimizin<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bizden neyi yansıttığını görebilmek,içimizden fışkıran sevincin-enerjinin veya hüznün-öfkenin kaynağını bulabilmek yolculuğu; bir keşiftir, kendimize doğru.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Ve bildiğimiz her şey; içimizden çıkardığımız gerçek bir cevherdir.Ve biz ne kadar kendimizi bilirsek yaşamıda o kadar biliriz ve çok iyi biliriz ki dışarıda olan hiçbir şey yoktur ,içimizin yansımaları vardır.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Ve o yansımalar ki ,kaderimizdir.Ve o yansımalar ki mutluluğumuz-mutsuzluğumuz<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>ve hak edişimizdir.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">İçimizi,kendimizi ve dolayısıyla tüm evreni tanımak için haydi biraz çabaya,eyleme ve harekete geçelim.Suçlamadan,yargılamadan ve şikayet etmeden,kaynağını sevgiden-her şeye olan sevgimizden alan yaratıma açık olalım. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Yazar : Yaşar Çevikel</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Bu yazısını bizimle paylaştığı için Yaşar Beye teşekkür ederim.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgilerimle</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div>Kader Şahinhttp://www.blogger.com/profile/09591840889618184380noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-68620596585737902682011-01-14T08:49:00.000-08:002011-01-14T08:54:18.895-08:00BAŞARININ SIRRI!<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjg5YrFqTQQfPzPBpCf1jGyrhU7Pjad4ldyr_KlSSz6nf2PGEQ6xPWGELSZtV8jzPP4aaJ-_b5up-b_wXd1YoLBMNtmdmWylC_YhhfrJAtK77kYAt8u4E9yUn5eSi69Nvn2ewNd9L5yZ4/s1600/imagesCAUD6Y67.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 114px; FLOAT: left; HEIGHT: 89px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5562085768844978050" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjg5YrFqTQQfPzPBpCf1jGyrhU7Pjad4ldyr_KlSSz6nf2PGEQ6xPWGELSZtV8jzPP4aaJ-_b5up-b_wXd1YoLBMNtmdmWylC_YhhfrJAtK77kYAt8u4E9yUn5eSi69Nvn2ewNd9L5yZ4/s200/imagesCAUD6Y67.jpg" /></a><br /><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBn68ucyOmco_31VjqizPvww_oTv43CgJHhyphenhyphenbQKVcSodMa1VXzqbooofwl3CzWKyaW92VDWYoy7gkJ7Rzd0Ww_7uqrfnKcl3Bt6D3eqjLpRKMriRr_PZ_2DirEEjTSOua-O2TdmBrQ7Dg/s1600/%25C3%2587EK.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 114px; FLOAT: left; HEIGHT: 70px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5562085766136691346" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBn68ucyOmco_31VjqizPvww_oTv43CgJHhyphenhyphenbQKVcSodMa1VXzqbooofwl3CzWKyaW92VDWYoy7gkJ7Rzd0Ww_7uqrfnKcl3Bt6D3eqjLpRKMriRr_PZ_2DirEEjTSOua-O2TdmBrQ7Dg/s200/%25C3%2587EK.jpg" /></a><br /><br /><div> </div><div> </div><div> </div><div> </div><div>BAŞARININ SIRRI<br />İş adamının işleri bozulmuştu. Ne yaptıysa olmuyordu. Bir zamanlar çok başarılı bir insan olmasına rağmen şimdi büyük olan sadece borçlarıydı. Bir taraftan kredi verenler onu sıkıştırırken, diğer taraftan da bir sürü insan ödeme bekliyordu. Çok bunalmıştı ve hiçbir çıkış yolu bulamıyordu. Nefes almak için parka gitti. Bir banka oturdu, başını ellerinin arasına aldı ve bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünmeye başladı. Tam bu sırada birden, önünde yaşlı bir adam durdu.‘Çok üzgün görünüyorsun. Seni rahatsız eden birşey olduğu belli… Benimle Paylaşmak ister misin?’ diye sordu yaşlı adam. İşadamının yakınmalarını dinledikten sonra da, ‘Sana yardım edebilirim’dedi. Çek defterini çıkardı. İşadamının adını sordu ve ona bir çek yazdı. Çeki ona verirken de şöyle dedi: ‘Bu para senin. Bir yıl sonra seninle burada buluştuğumuzda bana olan borcunu ödersin. Hadi al’ dedi. Ve yaşlı adam geldiği gibi hızla gözden kayboldu. İşadamı elindeki çeke baktı. Çekte 500 bin dolar yazıyordu ve imza ise John Rockefeller’e aitti, yani o gün için dünyanın en zengin adamına. ‘Tüm borçlarımı hemen ödeyebilirim’ diye düşündü. John Rockefeller’e ait bu çekle her şeyi çözebilirdi. Ama çeki bozdurmaktan vazgeçti. Bu değerli çeki kasasına koydu. Onun kasasında olduğunu bilmenin güveniyle yepyeni bir iyimserlikle işine tekrar dört elle sarıldı. Büyük küçük demeden tüm işleri değerlendirmeye başladı. Ödeme planlarını yeniden yapılandırdı. İyi yapılan işler yeni işleri doğurdu. Birkaç ay sonra tekrar işlerini yoluna koyabilmişti. Takip eden aylarda ise borçlarından tümüyle kurtulup hatta para kazanmaya başlamıştı. Tüm bir yıl boyunca çalıştı durdu. Tam bir yıl sonra, elinde bozulmamış çek ile parka gitti. Kararlaştırılmış saatin gelmesini bekledi. Tam zamanında yaşlı adamın hızla ona doğru geldiğini gördü. Tam ona çekini geri verip başarı öyküsünü paylaşacakken bir hemşire koşarak geldi ve adamı yakaladı. Hemşire ‘Onu bulduğuma çok sevindim, umarım sizi rahatsız etmemiştir’ dedi. ‘Çünkü bu bey sürekli olarak huzur evinden kaçıp, bu parka geliyor. Herkese kendisinin John Rockfeller olduğunu söylüyor’ diye ekledi. Hemşire adamın koluna girip onunla birlikte uzaklaştı. İşadamı şaşkın bir şekilde öylece durdu kaldı. Sanki donmuştu. Tüm yıl boyunca arkasında yarım milyon dolar olduğuna inanarak işler almış, yapmış ve satmıştı. Birden, hayatının akışını değiştiren şeyin para olmadığını fark etti. Hayatını değiştirenin yeniden kendinde bulduğu kendine güven ve inançtı. Başarının sırrı, kasamızda duran değil, kendi kalbimizde ve kafamızda olanlardır. Başka yerde aramaya gerek yok.<br />Bu güzel alıntı yazıyı sizlerle paylaştım neden mi?<br />Aslında hepimizin başyastığının altında bir çek var ...yeter ki biz o çeki kullanmasını bilelim....</div><br /><br /><div>Hepinize güzel bir gün diliyorum! Sevgilerimle </div></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/17165527036639078117noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-49515863005706194132011-01-06T01:19:00.000-08:002011-01-06T02:20:48.256-08:00Ateşböcekleri ve bir KOÇ…<p>Ateşböceklerinin ileriye doğru uçtukları zaman ışıklarının yandığını okudum bir kitapta.Çok etkilendim.Koçlukla ne kadar özdeşleştiğini düşündüm.İnsanlarla çözümler yaratabilmeleri için ortaklık yapıyoruz.Şimdi ile gelecek arasında ışıklarını yakmaları için ihtiyaçları olan soruları soruyoruz onlara...Bu hayatta böyle bir amaç için çalışmak, yaşamak, birde para kazanmak.....müthiş bir şey!!!</p>
<br /><p>Bu değeri hissetmek, bilmek, yaşama geçirmek bu yüzyılın insanları için,gelişimi için temel bir ihtiyaç.Artık hayatı bilerek yaşama zamanlarının zamanı....</p>
<br /><p>Şimdi sizden küçük bir egzersiz yapmanızı rica etsem ne dersiniz?</p>
<br /><p>Bir bahçe düşünün, gece, her yer karanlık ve bahçede oturuyorsunuz.Etraftan renklerini bile tahmin ettiğiniz gül kokuları geliyor.Kendinizi harika hissediyorsunuz.Çevreye bir bakın bakalım görebilecek misiniz?.....Evet evet ateşböceklerini.Gördünüz mü?</p>
<br /><p>Sizde nasıl bir his uyandırdı?O hisse sebep olan durumu tanımlayın lütfen.</p>
<br /><p>Bu durumla ilgili hangi özelliğin bu hisse neden oluyor peki?</p>
<br /><p>.</p>
<br /><p>.</p>
<br /><p>.</p>
<br /><p>İşte cevabı buldun,seni tebrik ediyorum,koçlar dünyasına hoş geldin...</p>
<br /><p>sevgiler,</p>
<br /><p>Sevda Altıntel Topbaş</p>
<br /><p>06.01.2011</p>sevdahttp://www.blogger.com/profile/17007596460419652515noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-16666839601671884902011-01-03T15:02:00.000-08:002011-01-03T15:02:14.348-08:00Fatos Ayvaz: Bu yıl istediğimiz kişi olalım..<a href="http://fatosayvaz.blogspot.com/2011/01/bu-yl-istedigimiz-kisi-olalm.html#links">Fatos Ayvaz: Bu yıl istediğimiz kişi olalım..</a>fatosayvazhttp://www.blogger.com/profile/00267731879931229970noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-61613384884380171012011-01-02T09:50:00.000-08:002011-01-02T10:22:00.008-08:00Herkesin isteği " mutlu olmak.."<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTY9-OTFlp79DXljHq5oOfW_sfeukPcbIKi4vcGA3zq2CkivmoTwodZMmuBJKO7zIX-E5-tsit0bkV-5GjIRSO6za1L7-TLBL9Ji4Q0fPQKqIPAg15S0RaogsQcgDVWLOas0IdiDC51KE/s1600/Tree.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 200px; FLOAT: left; HEIGHT: 150px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5557654595694970290" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTY9-OTFlp79DXljHq5oOfW_sfeukPcbIKi4vcGA3zq2CkivmoTwodZMmuBJKO7zIX-E5-tsit0bkV-5GjIRSO6za1L7-TLBL9Ji4Q0fPQKqIPAg15S0RaogsQcgDVWLOas0IdiDC51KE/s200/Tree.jpg" /></a> <div align="justify">Kime sorsam daha mutlu,daha başarılı,daha zengin,daha... olmak istiyor.Danışanlarımın çoğunun en büyük eksikliği, bulundukları durumu tam olarak değerlendirememeleri..Hep bir eksiklik duygusu,hep bir yerlere varma,hep bir hedefe varma peşindeler..Amaç ise aynı.."mutlu olmak " Ne istiyorsun diyorum,daha mutlu olmak,daha başarılı olmak istiyorum diyorlar.</div><br /><div align="justify"></div><div align="justify">Mutluluk ve tatmin , sürekli biryerlere koşmak kadar ,bugün bulunduğunuz yeri iyi değerlendirmekten de geçiyor.Eskiler, "marifet iltifata tabidir" derler.Oysa son yıllarda kimse kimseyi beğenmez,herkes herkesi eksik bulur oldu.Etrafımızdaki insanları yeteri kadar onaylamıyoruz.Bulundukları yer, o güne gelene kadar başetmek zorunda kaldıkları şartları dikkate almıyoruz.Söylemlerimiz hep eksiklik üzerine..İki lafımızın sonu hep birisi ve onun güçsüz yönleri üzerine..</div><div align="justify"></div><div align="justify"></div><div align="justify">Milyonlarca insanın,hepimizin farkında olmadan yaydığı bu negatif enerji , herkesi,hepimizi sürekli yeni bir hedef belirleme,sürekli biryerlere koşma,sürekli kendini yenileme ve ancak bunun sonunda mutlu ve başarılı olabileceğimiz yanılgısına sürüklüyor.</div><br /><div align="justify"></div><div align="justify">Biraz sakinleşmekte fayda var bence.Resimdeki ağaçlara bakın!</div><br /><div align="justify"></div><div align="justify">Yıllardır aynı yerlerde duruyorlar."Daha aydınlık,daha sulak,daha güneşli yada daha nemli biryerlere dikin beni " diye bağırmıyorlar. Yer değiştiremedikleri için büyümekten,dallarını,köklerini her yöne genişletmekten vazgeçmemişler.Hiç yer değiştirmemelerine rağmen ne kadar güçlü ve muhteşem görünüyorlar öyle değil mi?</div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">Yeni yılda yeni hedeflerinizin listesini yaparken,bugününüzün mimarı olan" bugüne gelene kadar başardıklarınızı" da listelemeyi unutmayın olur mu?</div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">Çünkü sizi bugün ayakta tutan ve yarın ileriye taşıyacak olan,en yakınınızdakilerin önyargıları ya da sizinle ilgili düşünceleri değil , o listede okuyacaklarınızdır.</div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">Başarılarınızı listeleyin ve çantanıza , cebinize koyun,arada sırada çıkarıp bakın..Onları unutmayın,unutturmalarına izin vermeyin!</div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">"Başardıklarınız" sizin kökleriniz , dallarınız , yapraklarınız kısacası " gerçeğiniz" dir.</div><br /><div align="justify"></div><div align="justify">Şimdi yeni hedeflerinize ilerleyebilirsiniz.</div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">İnci İlhan</div><br /><div align="justify"></div>İncihttp://www.blogger.com/profile/08998694305718052289noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-61887581940381749762011-01-01T07:12:00.000-08:002011-01-01T07:14:02.800-08:002010 Yılında Neler oldu ?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWCVvE7L3Ns1SUbieJEV19RtLXlUDo5gTfJwA-G_CsQIO1jF_cN31gnbWXrzvvKiJTzKIaaf4y-71AnI0HPa7G71l_h-s5LE-rXWTjHVHSh1CnqVQ0RAc_5xlYfsD0WSVBXl2y1EVKB1g/s1600/images.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 216px; height: 172px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWCVvE7L3Ns1SUbieJEV19RtLXlUDo5gTfJwA-G_CsQIO1jF_cN31gnbWXrzvvKiJTzKIaaf4y-71AnI0HPa7G71l_h-s5LE-rXWTjHVHSh1CnqVQ0RAc_5xlYfsD0WSVBXl2y1EVKB1g/s320/images.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5557235940615258786" /></a><br />Merhaba<br /><br />Merkür geri gitti, Jüpiter; Satürn ile karşı karşıya geldi, Pluto yükseldi, güneş tutuldu, ay tutuldu derken 2010 yılının son gününe geldik...<br />2010 yılı benim için; kendimle en fazla baş başa kaldığım bir yıl oldu. Zaman zaman acı verici, zaman zaman şaşırtıcı, zaman zaman ise tatmin edici bir çok deneyim yaşadım. Ders almanın, öğrenmenin farklı bir boyutunu keşfettim ki bu boyut gerçekten sıra dışıydı.<br />Ne kadar cool gözüksem de original, esrarengiz ve beni şaşırtan şeyler hep ilgimi çekmiştir. Ve işte ben bilincim bu durumu kendi yararına kullanarak 2010 yılında tam da atar damarımdan giriş yaptı…..<br />2010 yılında Neler mi? Öğrendim ( Farkına varmak demek daha iyi olacak galiba . Aslında farkındalığımıza gelen şeyi biliyoruz; ama gerçeğin farkında mıyız? İşte bu kocaman bir soru işareti ? Öğrendiklerimin özeti aşağıda ..…..Keyifle okuyun…….<br /><br />1- Sorduğum soruların yanıtının sadece ve sadece ben de olduğunu anladım. Bir kişi bana bir soru sorduğunda; serde yardım etmek var ya saf saf!!!! kuş gibi ötmeye, sazan gibi konu üzerinde derinleşmeye başlıyordum. Anladım ki soruyu soran kişinin, alacağı yanıt ile ilgili her zaman bir fikri vardı. Ve bu fikir doğrultusunda anlatılanlar yorumlanıyor, verilen yanıtlar ya onaylanıyor ya da krite ediliyordu ki benzer şeyi bir çok kez ben de insanlara yapmıştım. Şöyle ki; <br /><br />Bir an durun ve düşünün, farkındalığınızda olmayan bir konu hakkında soru üretmek mümkün olabilir mi ???? Şimdi diyeceksiniz ki ne yani öğrenmek için dahi soru soramayacak mıyız ?<br />Lütfen kendinize karşı dürüst olun ve bundan sonra soracağınız sorunun yanıtını bilip bilmediğinizi veya en azından herhangi bir fikriniz olup olmadığını check edin. Check ettiğinizde ise; sorduğunuz sorunun; kendi düşünceleriniz ile karşınızdakinin düşünceleri arasındaki farkı bulmaya yönelik sorular olduğunu, aslında kendi içinizdeki yanıtı doğrulamak için bu soruları soruyor olduğunuzun farkına varın (Unutmayın kendinize dürüst olmanızı iştemiştim) ve hayatınızdaki bu manupilasyona bir son verin. Size gelen yanıt gerçekten içinizdeki ile uyumlu değil ise içinizdeki yanıta uygun olan yanıtı bulmak adına çevre gezileri yapıp taraftar toplayarak sürekli insanları yargılamaya başlamayın. <br /><br />2- İlgimi en çok çeken ruhsal çalışma projeksiyon, aynalama konusuydu. Kavramsal olarak bu durumu çok iyi anlıyordum. The work gibi bir çok güçlü aynalama metodlarını da kullanarak kendi yansımalarımı fark etmiştim. Yine de bazı konuları tam olarak kavrayamıyordum. Kavrayamamın sebebi, kalbimin tam olarak açılmasına izin vermiyor olmamdı. Kalbimin tam olarak açılması dünyadaki herkesi sevmeye başlamaktan değil, karanlık taraflarımı görmezden gelme bağımlılığımdan kurtulmakla mümkün olabilecekti. Bu kurtuluş, 2010 yılının son döneminde 2 aylık yolculuğum sırasında gerçekleşti. Aslında geçmişte bu konuyu o kadar çok kurcalamıştım ki; ruhum artık zamanımın geldiğini düşünmüş olabilirdi. Yolculuğum sırasında katıldığım çalışmalar sonrasında; hiçbir zaman bende olmadığını düşündüğüm aç gözlülük, bencillik, insanlara zarar verebilen gurur, sürekli mutlu frekansta tutma tutkusu, manipule etme isteği o kadar doğal bir şekilde bana göründü ki onları kabul etmekten başka çarem kalmamıştı. Bu konuyu Tibetli Hocam Geshe Thubten Sherb’ e açıkladığımda gözlerimden akan yaşları tutamıyordum. Tibetli Lamaların yanında öyle sulu gözle drama yapmak kolay değildir neyse ki ben bunu başardım, Geshe Thubten ‘nin herhangi bir acıma ve şevkat duygusu olmadan son derece nötr bir şekilde “ bunların görünür hale gelmesinden faydalan, dharma çalışmalarında kullan” diyerek egomu ters yüz edişini unutamayacağım. Sonrasında karanlık taraflarım birer birer görünmeye başlayınca bir müddet zırıl zırıl ağlamaya devam ettim ve nihaiyetinde; “ hımm demek ki bu deneyim benim şu karakterimi gösteriyor anlaşıldı “ deyip benzer durumlarda neler yapabilirim konusunda seçimler yapmaya başladım. Bu farkındalığımın en güzel hediyesi, diğer insanlar tarafından da fark diliyor olması idi. <br /><br />3- Yıllarca geçmişi çözümleme konusunda bir çok çalışma yaptıktan sonra geçmişle uğraşmak yerine!!!! şu an daki deneyimlerime karşı verdiğim tepkiye odaklanmanın daha doğru olacağını fark ettim. Ruhsal çalışmalara başladığımda kızgınlığımı nasıl bertaraf edebilirim, sabrı ve toleransı nasıl öğrenebilirim üzerine bir çok çalışma yapmış ve bir çok kitap okumuştum. Hatta kendime meşhur “ Edep Yahu” kolyesi dahi edinmiştim. Ta ki Sevgili Ebru Hocam Hikmet Barutçugil’in “Sabır “ kelimesini farklı bir bakış açısıyla açıklayana kadar. Sevgili hocam sabrı şöyle tanımlıyordu. “Sabır; Başımıza gelenlere verdiğimiz ilk tepkidir.” Halbuki sabrı; arzu ettiklerimin olması için sebat ederek beklemek olarak yorumlayarak ; 5 harften oluşan bu büyülü kelimeyi bayağı hafife almıştım. Artık biliyorum ki geçmişteki hangi algım bana parazit oluyor diye düşünmek yerine şu an da hangi mutlu ve sevgi hissini yaratacak seçimlere yönelebilirim’e kafa yormak, daha bilgece. Hatta o anki deneyiminizde rol alan geçmiş algı ve düşünceleri fark ederek geçmişten özgürleşmeniz dahi mümkün. <br /><br />4- Yardım istemek her zaman bana zor gelmişti. “ Yardım almak” mı ? olmaz karizma çizilir, en iyisi yapabildiğin kadarıyla yetinir, gerekiyor ise kendimi harap edebilirdim. 2008 yılında Hollandalı dostum Sevgili Wilna, birlikte yaptığımız bir nefes seansında niyetini “Vulnerability” olarak belirlemişti. Ben de hemen “ Nasıl yani ? “ Vulnerability”’nin türkçe anlamını yanlış biliyorum galiba diye düşünmüştüm. ( Vulnerability’nin bilmeyenler için incinebilirlik, kırılganlık demektir.) O zamanki bilincim, kırılgan olmayı, yardım talep etmeyi zayıflık olarak algılıyordu. Hayatım boyunca güçlü gözükmeyi !!! o kadar çok benimsemiştim ki “ Vulnerability”’nin anlamını tam kavramadan Wilna’yı yargılamıştım. Wilna her zamanki gibi sakince; “Vulnerability” yi kabul etmenin kendine ve evrene olan güveni gösterdiğini anlatmıştı. O zaman “ hı”,” hı” desem de “Vulnerability” nin anlamını tam kavrayamamıştım. Wilna her zaman olduğu gibi ruhumu okuduğundan şevkatle gülümseyerek günün birinde ne demek istediğimi anlayacaksın demişti. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığını bildiğimden “ Vulnerability “ yi çalışma konularım arasına dahil etmiştim. Kısmet 2010 yılınaymış. Yaşamımda sürekli çevremdekileri izler, onları koşulsuz sevmeye çalışır ve sürekli güçlü rolü oynardım. En çok yardım ettiğim kişiler en çok sevdiğim kişilerdi. Ve onların arzuları doğrultusunda aksiyon almayı görev bilirdim. Beni sevmeleri için elimden gelen her şeyi yapardım eğer beni çok severler ise bana yardım edecekleri sonucunu çıkarmıştım. Yardım etmek istediklerinde ise red ediyordum anlayacağınız iki ucu b…klu değnek olayı yaşıyordum. Sürekli onlara yardım etmeye devam ettikçe onlara ne kadar güçsüz olduklarını ima ediyor hatta bu yüzden bazılarını da kaybediyordum. Ya bu bilincimi değiştirecek ya da diğer farkındalıklarımı çöpe atacaktım. Bu yüzden de kendimi ne kadar çok sever ve saygı duyarsam gerçekten yardıma ihtiyacım olup olmadığını daha net anlayabileceğimi fark ettim ki bu farkındalık benim tarzım bir kişi için mucizevi bir deneyimdi. <br /><br /><br />5- İyi insan olmanın kolay olmadığını öğrendim. İyi olma kavramının, şu an bildiğimden çok daha derin bir hal olduğunu fark ettim ki bu konuyu sadece bu cümlede bırakıyorum. <br /><br />Tüm bunların yanında; arınma için meditasyon, nefes gibi farkındalık çalışmaları yapmanın yeterli olmadığını bedenimi dünyada kaldığım sürece kutsal bir nesne olarak görüp ona iyi bakmam gerektiğini, yaratıcının içimde var olduğunu bilmenin yetmeyeceğini öncelikle bu durumu kabul etmem gerektiğini , hayatımda her ne oluyor ise sorumluluğun bana ait olduğunu, “Sukut altındır” ve “Ne ekersen onu biçersin” deyimlerinin ne kadar bilge cümleler olduğunu anladım.<br /><br />Darısı 2011 yılının başına… 2011 yılında içimde ne var değil de; başıma gelenlere içimin verdiği tepkiyi arındırmaya ve daha çok mutlu ve özgür olmaya niyetliyim…..<br /><br />Sevgiler, Mutlu yıllarUnknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-21996250153511740572010-12-30T04:52:00.000-08:002010-12-30T05:22:16.744-08:002010 ve öğrettikleri !!...2010 a şöyle bir dönüp baktığımda benim için güzel bir sene olduğunu görüyorum.Her sene sonunda geri döner bakarım ben.Nasıl geçti,neler yaptım,neler yapabilirdim ve yapmadım,nasıl bir his veriyor bana bu seneyi düşünmek,neler öğrendim,kimlerden öğrendim ? Seviyorum yaşadıklarıma bir göz atıp,unuttuklarımı hatırlamayı,teşekkürlerimi etmeyi ve sonra vedalaşarak yepyeni bir sayfaya tekrar başlamayı.<br /><br />Evet , lafı fazla dolandırmadan , 2010 bana ne öğretti :<br /><br />-Ocak 2010:<br />Uzun zamandır yapmak sitediğiniz bir şey varsa şartlar oluşana kadar beklemek yerine ,şartları oluşturmak için adım atmak.Hayretle göreceksiniz ki siz kendinize bu hakkı verdiğinizde herkes ve her durum size bu hakkı fazlasıyla verecek.Öyleyse HİÇ BİR ŞEYİ ERTELEME!<br /><br />-Şubat 2010:<br />Yaptığın şeyden keyif alıyorsan onunla ilgili her şey öyle kolayca ilerliyor ki... Yaratıcı fikirler ortaya çıkıyor , hemen projeleniyor ve gerçek hale geitiriliyor.İşkeyiş çok hıslı oluyor ve bundan pek çok kişi faydalanıyor.Öyleyse GERÇEKTEN KEYİF ALDIĞIN İŞİ YAP !<br /><br />-Mart 2010:<br />Hayaller gerçek oluyor.Gönlümüzden geçen kalpten dilediğimiz her şey gerçek oluyor.Sadece doğru zamanı ve doğru "biz"i bekliyorlar gerçek olmak için.Öyleyse BOL BOL HAYAL ET VE OLACAĞINA İNAN!<br /><br />-Nisan 2010:<br />Eğer bir duyguyu yaşamak istiyorsan onu sana yaşatacak koşulların gelmesini beklemeden sen o duyguyu kendince yaşamaya başla.Bir dileğini gerçek kılmak için onun sana ne hissettireceğine bak.O dilek gerçekleşirse sen hangi duyguyuyaşayacaksın? Güven mi, aşk mı,heyecan mı,zenginlik mi ? Dileğin gerçek olmadan sen kendin o duygunun içine gir.Öyleymiş gibi davran. Bir süre oyna bunu.İçinde o duyguyu harekete geçir,hisset onu. Ve bir gün karşında dileğini bul.Öyleyse İSTEDİĞİN DUYGUYU HERŞEYDEN BAĞIMSIZ YAŞA!<br /><br />-Mayıs 2010:<br />Hayatta yepyeni bir sayfa açarken kelbin gitmek istese de bazen zihnin devreye girip seni durdurabiliyor.Sabna en güvenli şeyin ne olduğunu bildiğini söyleyip seni yerine mıhlayabiliyor.Yerinde say,ilerleme,en güvenlisi burası,ben seni koruyorum diyereke seni bildiğin yerde tutuyor.Buna yaşamak denmiyor tabii ki ! Öyleyse ZİHNİNİN KISITLAMALARININ FARKINDA OL!<br /><br />-Haziran 2010:<br />Hayatına giren her bir kişi beraberce yaşayacağınız bir deneyim için geliyor.Kimiz uzun soluklu,kimi kısa ilişkiler olsa da.Her bir yeni kişi yeni bir dünya demek.O dünyayı tanımak,yeni keşiflere çıkmak,ondan öğrenmek ve öğretmek çok büyük bir zenginlik benim için.Karşımdakinin dünyasının ortak ve farklı noktalarını bulmak,beraberce deneyimlemek,gelişmek,sevgi ile büyümek.ÖyleyseHAYATINA YENİ İNSANLARIN GİRMESİNE İZİN VER !<br /><br />-Temmuz 2010:<br />Zihin ne kadar durdursa da yürek kazanıyor.Yüreğin götürdüğü yer bilinmez,korkutucu olsa da kendini gerçekleştirmenin muazzam büyüsü ve heyecanı sana işte yaşamak bu diyor.Öyleyse YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT!<br /><br />-Ağustos 2010:<br />Bir şeyden korkup adım atmamak o korkunun daha da büyümesini sağlıyor.Korku sen üstüne gitmeyince seni kıskıvrak yakalıyor.Ne olursa olsun bir adım at. Korkuyu yerinde duraral fazla büyürmeden , fazla düşünmeden adım atarak söndür.Göreceksin korktuğuna değmezmiş.Hatta korkunun bir adım önünde ol hep ! O seni saramadan sen bir adım önden git. Bu da ancak eylem içinde olmakla gerçekleşiyor.Öyleyse KORKUNUN ÜSTÜNE GİT!<br /><br />-Eylül 2010:<br />istemediği şeyi yapmak insana azap geliyor.Yaşam ateşi sönüyor,nefes alamıyor,hem kendini hem etrafını hem de dünyayı negatif enerjiyle kirletiyor.Bir şeyi yapmak zorunda isen bunu kendi seçiminle yaptığını kabul ederek negatif enerji yaymayı bırak.Ya da gerçekten yapamıyorsan onu yapma. Öyleyse YAPTIĞIN HER ŞEYİ SEVEREK YAP!<br /><br />-Ekim 2010:<br />Hayatımda beni zorlayan kişiler bana çok şey öğrettiler. Bir kişinin öğrenmesi tamamlanana kadar onu zorlayanlarla işinin bitmeyeceğini biliyorum.<hayatımın bu evresinde geçmişte bana çok şey öğreten ve artık hayatımda yerleri ya da zorlamaları olmayan her bir yol arkadaşıma teşekkür ediyorum.Bana beni buldurdukları,bugünkü beni olduğum gibi kabul etmeme ve sevmeme vesile oldukları için onlara müteşekkirim.Öyleyse HAYATINA GİREN VE ÇIKANLARIN VE SANA GETİRDİKLERİ DERSLERİN FARKINDA OL!<br /><br />-Kasım 2010:<br />Yaşamak çok güzel bir deneyim.Bilinmeze yelken açmak,seninle birlikte çok büyük bir gücün hep beraber olduğunu bilmek,korkmadan heyecanla ilerlemek,ne olursa olsun hayrına olduğunu bilmek,istediğin her şeyi gerçekleştirebileceğinin farkında olmak muhteşem!! Öyleyse KENDİNE GÜVEN,HAYATA GÜVEN!<br /><br />-Aralık 2010:<br />Yeniyi heyecanla beklemek,önündeki yılın hayatına katacaklarını deneyimlemek istemek,umutla çok güzel ve çok büyük şeylerin bizi beklediğini bilmek içimizi kıpır kıpır eder.Yeni yıla girerken kendime tekrar hatırlatıyorum:Hayallerimi ve tutkularımı takip ederek hayatımı tüm potansiyelimle yaşamaya;bütün sınırlarımı,engellerimi aşmaya ;ve yaşamımı sevgiyle ,zerafetle inanılmaz bir maceraya dönüştürmeye adıyorum kendimi.Böyle yaşayınca ışık saçarız etrafa .Bu ışık karanlıkları aydınlatır.Dünyamız pırıl pırıl parlar.Öyleyse YAŞA ŞU HAYATINI GÖNLÜNCE!IŞIĞIN HEP PARLASIN!<br /><br />Güle güle 2010! Her şey için sana teşekkür ederim.<br /><br />Evet 2011 seni heyecanla bekliyorum :)Violet Alalofhttp://www.blogger.com/profile/05825850265867579106noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-13873077653232244762010-12-30T04:47:00.000-08:002010-12-30T04:51:30.110-08:002010 ve öğrettikleri !!...<span> </span>Violet Alalofhttp://www.blogger.com/profile/05825850265867579106noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-38362482460238774202010-12-30T01:28:00.000-08:002010-12-30T01:39:00.015-08:00YAŞAMIN ANLAMI<div><div><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigzfEgRvXOEbxEwhHF0X3F2SIWTCNV9sm9J9DJe4tdRS4-du0xNK0dfo9bSG3fmgUxSF4yJL8YedKpxvBbifCHg-7i_QYuKqF6UhLZavm1Rs8Bn5Wfv_9WH3jejTdnCB0rtooOsd81Bko/s1600/964BCAAYLXJ6CAEUN9CUCAKARIK5CA9PGY3ECAEA01L6CACB5I8ACAELBPM9CA0YE4KACA5WQLR0CAH0FAQCCAWTXOFNCARWTZG2CAUK7XYSCAC4VTO9CA3XO734CA8J0F0BCAXOR4GRCAUKKO3YCAIWMAU8.jpg"><span style="font-size:85%;"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 200px; FLOAT: left; HEIGHT: 134px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5556405054225394482" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigzfEgRvXOEbxEwhHF0X3F2SIWTCNV9sm9J9DJe4tdRS4-du0xNK0dfo9bSG3fmgUxSF4yJL8YedKpxvBbifCHg-7i_QYuKqF6UhLZavm1Rs8Bn5Wfv_9WH3jejTdnCB0rtooOsd81Bko/s200/964BCAAYLXJ6CAEUN9CUCAKARIK5CA9PGY3ECAEA01L6CACB5I8ACAELBPM9CA0YE4KACA5WQLR0CAH0FAQCCAWTXOFNCARWTZG2CAUK7XYSCAC4VTO9CA3XO734CA8J0F0BCAXOR4GRCAUKKO3YCAIWMAU8.jpg" /></span></a><span style="font-size:85%;color:#006600;"><strong>Yaşamın anlamı Sevgi ve Dostluktur Aslında! Hergün sıfırlayabilmektir hayatı... yeniden başlamak ve beyaz sayfa açabilmektir.<br /></strong></span><div><span style="font-size:85%;color:#006600;"><strong>Yeniden başlamak ve beyaz sayfa çevirmektir. </strong></span></div><div><span style="font-size:85%;color:#006600;"><strong>%100 Kredi vermektir insanlara FAİZSİZ ve PEŞİNATSIZ!</strong></span></div><div><span style="font-size:85%;color:#006600;"><strong>Gerekirse borç para vermektir KARŞILIKSIZ!</strong></span></div><div><span style="font-size:85%;color:#006600;"><strong>Belkide kendini vermektir Allah'ımıza....<span style="color:#cc0000;">Maneviyata yöneltmektir yaşamı....</span></strong></span></div><br /><div><span style="font-size:85%;color:#006600;"><strong><span style="color:#cc0000;">Yürümek, yemek, içmek, oturmak, kalkmak, işe gitmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak, eğitmek ve eğitilmek, ölmektir yaşamın anlamı.... perdenin arkasında ise başbaşka nurlarla dolu bir yaşantı sizi seyreder... Siz göremezsiniz...<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5gyOzNurAtgvSvvnsnobDDH7D8vXfD2wiNU7AlQQEbxDKSER7qi9EybQE-cc2YeLUY48CV-pufxVLTvu3MvuLo1nk9LyHCQ8wv3eIReGu0C1FW6AXIMBzJZ0iBtgaSy9Ow5tPt_Mts98/s1600/T0LMCAZV2J29CAQ1W0OJCA9JXRFVCA1Z3FSFCA83M2CPCAWHNZJACAC79PNBCAYLN60RCAEUTKD0CAJNAZYOCA3VQ2FTCAYPEZ8YCA3WWIHVCA6OOEB8CA5XVHU2CA8DYNIFCARKQD3BCA8P0T0WCAI7OLRU.jpg"><img style="MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 107px; FLOAT: right; HEIGHT: 101px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5556406373608686514" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5gyOzNurAtgvSvvnsnobDDH7D8vXfD2wiNU7AlQQEbxDKSER7qi9EybQE-cc2YeLUY48CV-pufxVLTvu3MvuLo1nk9LyHCQ8wv3eIReGu0C1FW6AXIMBzJZ0iBtgaSy9Ow5tPt_Mts98/s200/T0LMCAZV2J29CAQ1W0OJCA9JXRFVCA1Z3FSFCA83M2CPCAWHNZJACAC79PNBCAYLN60RCAEUTKD0CAJNAZYOCA3VQ2FTCAYPEZ8YCA3WWIHVCA6OOEB8CA5XVHU2CA8DYNIFCARKQD3BCA8P0T0WCAI7OLRU.jpg" /></a>Mühim olan GÖNÜLDEN GÖREBİLMEKTİR!</span></strong></span></div><br /><div><span style="font-size:85%;color:#006600;"><strong><span style="color:#cc0000;">YAŞAYABİLMEKTİR HAYATI!<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTF-E6-PC0Tl-P-lDSzlERIlD-GFxebq2VhNn-Xs_PqQi8Hz812t8-CZYyvOo2KulnRvRY6Nrsu1bgasRFPQOjAtaZ35qrPOJG2mO4e2J-nuWtaozK20WACVCSG3ygaYXaMG6unENqlOA/s1600/NPIICANL1FHLCAY6B9P1CAT2MGZ9CA3241WACA2RC9N9CA7WJ7S8CAGYVF05CA42WHMNCAWI5ECACARQ8YJVCA01J5Y8CAFMQ2QNCAL141D4CA58QN3VCA4E54UBCA0HAILBCANYKK7VCAIHIPZECAZO67G8.jpg"><img style="MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 113px; FLOAT: right; HEIGHT: 87px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5556406898977170722" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTF-E6-PC0Tl-P-lDSzlERIlD-GFxebq2VhNn-Xs_PqQi8Hz812t8-CZYyvOo2KulnRvRY6Nrsu1bgasRFPQOjAtaZ35qrPOJG2mO4e2J-nuWtaozK20WACVCSG3ygaYXaMG6unENqlOA/s200/NPIICANL1FHLCAY6B9P1CAT2MGZ9CA3241WACA2RC9N9CA7WJ7S8CAGYVF05CA42WHMNCAWI5ECACARQ8YJVCA01J5Y8CAFMQ2QNCAL141D4CA58QN3VCA4E54UBCA0HAILBCANYKK7VCAIHIPZECAZO67G8.jpg" /></a></span></strong></span></div><br /><div><span style="font-size:85%;color:#006600;"><strong><span style="color:#3333ff;">Sahne önünde oynarken ARKASINDAKİLERİ BİLEREK YAŞAMAK ama hep öne bakmak, sahne arkasıdan tiyo alabilmektir. Her adımdanders alarak; iyiliklere sürüklemektir hayatı....</span></strong></span></div><br /><div><span style="font-size:85%;color:#006600;"><strong>2011'de, sahne önü ve arkasını iyi yönetebilmek dileği ile bereketli, hayırlı, sağlıklı, mutlu, maneviyat meyvaları ile beslenen bir yaşamınız olmasını diler; sizin ve tüm sevdiklerinizi yeni yılını, yeni hedeflerini kutlar; YEMYEŞİL HEDEFLER ve YILLAR DİLERİM. </strong></span></div><div><span style="font-size:85%;color:#006600;"><strong>(PRENSES ZUU)<img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 200px; DISPLAY: block; HEIGHT: 155px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5556405875070180802" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgH1njDW6zl7hK6wOI6Dx5JObZ9JGq2qd_wVBlMdkIM3sWE-eBEWuqIRZXhQwHeeZklzoPVwijBuVEccPUQktbzU9hVjWjMKnk0bYTpSEadaSvTKRHXbrTu_a0WQy8q_sVJNFznBJz22UM/s200/B2HSCAGHH3FVCAD7EVU5CAFYVIHYCAC3ASLPCAFCJMDNCA5M1XW4CAXRFG58CAZU4TGACAPSEW4ECA2KIPZVCAK0D7Y9CAOI7827CAXJT7LRCA41KHROCAWVPF26CA7YHD17CALAIESDCAHEC2JNCA6WJEOH.jpg" /></strong></span></div><br /><br /><br /><div><span style="color:#6600cc;"><strong></strong></span></div></div></div></div>The Secret- Prenses Zuuhttp://www.blogger.com/profile/06263350197352623386noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-53129790761825196152010-12-28T16:13:00.000-08:002010-12-30T13:48:08.083-08:00Ve Teslimiyet ..<h3 class="post-title entry-title"></h3><div class="post-header"></div><div class="MsoNormal">Yine geçiyor bir yıl..</div><div class="MsoNormal">Dakikalar geçmezken yılları durduramadık</div><div class="MsoNormal">Hep barış diledik ama bir türlü kendimizle barışamadık </div><div class="MsoNormal">Huzur istedik ama kaosun hazzının yanında hep merakla durduk </div><div class="MsoNormal">Eskiyi sindiremeden yeni deneyimlerden bir şeyler öğrenmeyi umduk</div><div class="MsoNormal">Kilo vermek istedikçe daha çok yedik doyuramadık bir türlü içimizdeki boşluğu</div><div class="MsoNormal">Affetmek erdemdir i öğrendikçe küçümseyen tarafımıza çanak tuttuk</div><div class="MsoNormal">Öğrendikçe, yukarı çıkan bedeni ruhundan koparmaya çalıştık</div><div class="MsoNormal">Ruhu özgürleştirmek istedikçe başka ruhlara demirlemek için deli gibi can attık</div><div class="MsoNormal">Özgürleşmek istedikçe, sahipsizlikle ağır bir şekilde sınandık</div><div class="MsoNormal">Daha çok paraya sahip oldukça birde baktık ki… esiriyiz </div><div class="MsoNormal">Güç istedikçe yüreğimizi en zayıf halka olarak bıraktık</div><div class="MsoNormal">Bedenimizi güzelleştirdikçe hala kendimizi neden beğenmediğimize kızdık</div><div class="MsoNormal">Tanrı ya yalvardık ama O’nun parçası olan kendimize sığınmayı akıl edemedik</div><div class="MsoNormal">Mücadeleyi önemsedikçe hep kendimizi savaşın içinde bulduk</div><div class="MsoNormal">Ve sonunda daha çok bildikçe hiç birşey bilemeyeceğimizi farkettik</div><div class="MsoNormal">Duyduk ruhumuzun gözyaşlarıyla gelen zihnimizin haykırışını…</div><div class="MsoNormal">Ve sonunda Teslim olduk..</div><div class="MsoNormal"></div><div class="MsoNormal">Bir şeylere sahip olmayı bırakınca,</div><div class="MsoNormal"></div><div class="MsoNormal">TESLİM olunca</div><div class="MsoNormal">Gördük ki</div><div class="MsoNormal">Anladık ki</div><div class="MsoNormal">Yaşadık ki</div><div class="MsoNormal">Akıntıda her şey olduğu gibi muhteşem!</div><div class="MsoNormal">Her şey olması gerektiği gibi görkemli!</div><div class="MsoNormal">Basitleştikte yaşamında alabildiğine kolaylaştığı, basitleştiği</div><div class="MsoNormal">Direnmedikçe uçsuz bucaksız özgürleştiğimizi</div><div class="MsoNormal">Parçası olduğumuzu anladıkça doğanın, yaşadığımızı</div><div class="MsoNormal">Doğallığın doğasını özünü özümüzü</div><div class="MsoNormal">Hiçlikteki sonsuz tatmini</div><div class="MsoNormal">Yiyecekle beslenmeyi bırakan ruhumuzun hafifliğini</div><div class="MsoNormal">Aynadaki gülen gözlerin yüzümüze vuran ışığını </div><div class="MsoNormal">Biricik ve farklı olmanın paha biçilmez değerini</div><div class="MsoNormal">Muhteşem özümüzle coşkulu buluşmamızı</div><div class="MsoNormal"><div class="MsoNormal"></div><div class="MsoNormal">Teslimiyet yasasıyla ruhun en önemli dersine girdik..</div><div class="MsoNormal">Neye direniyorsanız bugün teslim olun.. rahat bırakın uğraşmayın kendinizle</div><div class="MsoNormal">Blokları, blokajları yıkın içinizden ki; yaşam akıtmak için yol bulsun konu neyse</div><div class="MsoNormal">Ve… size koşmak için bekleyen mucizelere kollarınızı açın biraz daha biraz daha biraz daha biraz daha..</div>Sevgiyle, </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">P.S. Bu şarkıyla yazdım yazımı.. müziği oldukça güzel yada bana güzel.. sizde dinlemek isterseniz diye paylaşıyorum..<br />
<br />
Mutlu yıllar..</div><div class="MsoNormal"><br />
Happy New Year 2011 - Hindu Sanskrit Hymn for Peace. </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/zNuHTG6TRfw?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>fatosayvazhttp://www.blogger.com/profile/00267731879931229970noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-83219978849266401842010-12-27T22:59:00.000-08:002010-12-27T23:09:59.882-08:00RONTGEN TUTMAK MÜMKÜN OLSA HAYATIMIZA!<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCQeXBKQA9QYykvjPYmaVeZk9EZCP6P2nR6VLoQ-xdr-cQCeBYr2B41FOJm-hzk6-Yy6Ulut7sxIlYmGXhLFOSFDej2GjzpzWiUdqYuiWUv1qKrr1iHwV6WQZ6RHb2vigcha-nFiuToLM/s1600/BEZELYE.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 200px; FLOAT: left; HEIGHT: 157px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5555624385189505090" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCQeXBKQA9QYykvjPYmaVeZk9EZCP6P2nR6VLoQ-xdr-cQCeBYr2B41FOJm-hzk6-Yy6Ulut7sxIlYmGXhLFOSFDej2GjzpzWiUdqYuiWUv1qKrr1iHwV6WQZ6RHb2vigcha-nFiuToLM/s200/BEZELYE.jpg" /></a> Selamlar.<br /><br /><br />Rontgen tutmayı düşündünüz mü? hiç hayatınıza?<br />Düşüncelerinize ve ruhunuza?<br /><br /><br />Hergün aynaya baktınız; makyaj yaptınız yada traş oldunuz...<br />Hiç ayna tuttunuz mu? iç dünyanıza!<br /><br />Ah bir bilsek neler yapabileceğimizi hayatta...<br /><br /><span style="color:#cc33cc;"></span><br /><span style="color:#cc33cc;">Öyle bir makina olsa, ruhumuzun analizini yapsa, </span><br /><span style="color:#cc33cc;">Kalbimizdeki mühürleri açsa, </span><br /><span style="color:#cc33cc;">Görebilsek ve birde ilacı olsa!</span><br /><span style="color:#cc33cc;">Ohh ne güzel olurdu hayat...</span><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwjEglezgYOiOD14o4tNlzX44NnOqSHGDwdfSLt5lR5t_L9T3d4onzVc_RtjGNauYjCkQUgD8t6YW-2vRBrxMN2lpWBkZ0julblh8wdP4jTGUpoyBf75tGHe4XdBzmhSc6jCZK_12MSkY/s1600/BAKI%25C5%259ELAR.jpg"><img style="MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 200px; FLOAT: right; HEIGHT: 150px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5555625412368298114" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwjEglezgYOiOD14o4tNlzX44NnOqSHGDwdfSLt5lR5t_L9T3d4onzVc_RtjGNauYjCkQUgD8t6YW-2vRBrxMN2lpWBkZ0julblh8wdP4jTGUpoyBf75tGHe4XdBzmhSc6jCZK_12MSkY/s200/BAKI%25C5%259ELAR.jpg" /></a> <span style="color:#cc33cc;">işte o zaman, her kapıyı açabilmek ve kendimize bakabilmek ne denli güzel olurdu...</span><br /><span style="color:#cc33cc;"></span><br /><span style="color:#ff6600;">Ne ilginçtir BİLMEMEK! Aynı zamanda KORKUTUCU...</span><br /><span style="color:#ff6600;">Hep korkarız ve düşünmek istemeyiz yapabileceklerimizi...</span><br /><span style="color:#ff6600;">Nekadar hedef belirlerdik ve hatta yüzdeler biçerdik bilseydik...</span><br /><span style="color:#ff6600;">Tarihlerdik zamanı ve heyevanlanırdık; yaşama daha sıkı bağlanırdık...Belki daha duygusal daha düşünsel olabilirdik!</span><br /><span style="color:#ff6600;">AMPÜL yanardı ruhumuzda; karanlıklarımız ap aydınlık olurdu...</span><br /><span style="color:#ff6600;"></span><br /><span style="color:#ff6600;">OLURDU DEĞİL Mİ? (PRENSES ZUU)</span>The Secret- Prenses Zuuhttp://www.blogger.com/profile/06263350197352623386noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-28136940229729585752010-12-27T14:15:00.000-08:002010-12-27T14:35:37.548-08:00Gecenin sessizliğini fondan gelen hafif bir müzik bozuyor. Karanlığı ise karşımdaki yılbaşı ağacının renkli minik ışıltıları...Bense kendime ayırdığım bu huzurlu zamanı okuyarak, öğrenerek ve düşünerek geçiriyorum. İçimde koca bir yılı devirmenin verdiği hüzün, ve umutlarıma ışık tutan yeni yılın heyecanı...Okudukça öğreniyorum. Öğrendiklerim üzerine düşündükçe gelecek daha güzel, daha parlak görünüyor gözüme. Bazen bir bakıyorum hayallere dalmışım, cesaretlendiriyor beni bu hayaller. Ya olmazsa demeyin, siz yeter ki bir dilek tutun kalpten. Ve hayal dünyanıza dalın, olabildiğince derinlere. Bir bakmışsınız yukarı çıkarken, o hayaller de takılmış peşinize, gerçeğe dönüşmüş...<br />Hepinize okuması öğrenmesi bol, özgürce hayal kurabileceğiniz ve hayallerinizi gerçekleştireceğiniz yeni bir yıl diliyorum.<br />Sevgiyle kalın...Ebru Ertan Bilgehttp://www.blogger.com/profile/00859828344933840410noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-52123219745932435072010-12-23T11:26:00.000-08:002010-12-23T12:24:21.884-08:00Düşüncelerinizin sorumluluğu size aittir<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpBCVEDx8aAp53qXDyE4qQqMCuPUp8tP73lKTtUHJYsm6_sLYqBFYi-Xz5WTxEz98d-32Rqbvmr0e4xxICqYBFv1zToDbzD0o_w-tO_SUB7z9zpVALAMdvgie7PTxb9EBmUay3AIToQ2M/s1600/images.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 124px; FLOAT: left; HEIGHT: 150px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553974987447397586" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpBCVEDx8aAp53qXDyE4qQqMCuPUp8tP73lKTtUHJYsm6_sLYqBFYi-Xz5WTxEz98d-32Rqbvmr0e4xxICqYBFv1zToDbzD0o_w-tO_SUB7z9zpVALAMdvgie7PTxb9EBmUay3AIToQ2M/s320/images.jpg" /></a><br /><div align="justify">Birçok yakınım ya da ilişkim olan insan,benim genellikle neşeli olmamı,hayatı onlardan daha hafif yaşıyor olmam ( ne demekse?),onlar kadar derin olmamam ve herşeyi hafife almamın doğal sonucu , dolayısıyla bu durumun da benim doğal halim olduğu şeklinde açıklıyor.</div><div align="justify"></div><div align="justify">Oysa ben olumlu ve iyimser düşünmek için çok çalışıyorum.Her zaman başarılı olamasam da bu konudaki çabamı ısrarla sürdürüyorum.Bu konuda gerçekten çok çalışıyorum.</div><br /><div align="justify"></div><br /><div align="justify">Bir süre önce geçmişten gelen bazı insanlık halleri nedeniyle kırgın,dargın,küskün olduğum herkese elimi uzatmaya,bu olumsuzluğu düşüncelerimde yoketmeye karar verdim.Yakınımdaki insanlara,o kişiler aklıma her geldiğinde kızgınlık ve öfke gibi duygular yaşadığımı,artık bunları istemediğimi,düşüncelerimi sıfırlamak,nötrleştirmek istediğimi anlattım.Bu düşüncelerimi paylaştığım dostlarım ( !) , olumlu düşüncelerimi teşvik etmek yerine,olumsuz düşüncelerini söylediler.Cesaretimi kırmaya çalıştılar.İşi onur gurur meselesi haline getiren bile oldu ( tabi aslında onlar benim iyiliğimi,küçük düşüp üzülmememi istiyorlardı!!)</div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">Düşündüğümü yaptım,herkese elimi uzattım.Fiilen gerçekleştirdiğim bu eylemin sonucu muhteşemdi ( !) Tahmin edebileceğiniz gibi hiçbiri dargın kalmama isteğimi kabul etmedi ama ben olumlu bir eylem gerçekleştirerek düşüncelerimdeki tüm olumsuzlukları kaldırmayı başarmıştım.Kendime olan güvenim tavan yaptı.</div><br /><div align="justify"></div><div align="justify">Düşüncelerimi ben etkilemezsem,başkasının etkileyeceğini , eğer gündemimi ve başıma gelenleri değerlendirme şeklimi kendim seçmezsem,benden başka herkese açık bir düşünce sisteminin içinde yolumu kaybedeceğimi biliyorum.</div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">Çünkü düşüncelerin, sonuçlar ürettiğini biliyorum.</div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">"wishy - washy thinking produces wishy- washy results "</div><br /><div align="justify"></div><div align="justify">Kendi kendinizle konuştuğunuz,kafanıza takılan konuların % 94 ünü endişeleriniz,korkularınız,kızgınlıklarınız oluşturuyor.İşte bu iç diyaloglarınızın konularını seçmek için çok çalışmanız gerekir.</div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">İç sesinizin korkulu,endişeli konuşmalarını duymaya başladığınızda kendi kendinize " ben yapabilirim ", "başarabilirim ","korkmam için bir neden yok " gibi durumu lehinize çevirecek cümleleri tekrarlamanız ve bu çabayı inatla sürdürmeniz gerekir.Bu mesajlar iç sesinizi yerini alacak,korkularınızın seviyesini düşürecek ve kendinize olan güveninizi arttıracaktır. İnanın!</div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">Amigoları düşünün,hani şu maçlarda tribündeki taraftarları coşturan amigoların yaptıklarını düşünün.Tribünlerden yayılan coşkunun takıma nasıl yansıdığına bir bakın ! Tribünlerden yayılan inanç , tüm maçın seyrini değiştirebilir öyle değil mi ?</div><br /><div align="justify"></div><div align="justify">Bir çok pozitif cümle kurarak,birçok pozitif sözcük tekrarlayarak kendinizin amigosu olun ! </div><div align="justify"></div><br /><div align="justify">Sizi teşvik eden bir ses duyuyor olmanız , dışarıdan gelen olumsuz seslere filtre etkisi yapar.Bu da korku eşiğinizin limitlerini düşürür,ümitlerinizi yükseltir.</div><br /><div align="justify"></div><div align="justify">Kontrol etmediğiniz düşünceler , size bütün nefret ettiğiniz insanlardan ve bütün düşmanlarınızdan daha fazla zarar verir.</div><div align="justify"><u></u></div><br /><div align="justify">Unutmayın , düşüncelerinizin düşüneni sizsiniz !</div><br /><div align="justify"></div><div align="justify">Düşüncelerinizi seçebilirsiniz , iyi olanı seçin !</div><br /><div align="justify"></div><br /><div align="justify"></div>İncihttp://www.blogger.com/profile/08998694305718052289noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-61994800077003737062010-12-22T23:36:00.000-08:002010-12-23T22:34:46.292-08:00<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnIGk2nbQBg4YXbXq8PJXNwdD5TJPo1alIKSXA3dCxnYqCr6extSEdGbjbJfyqyPmE1fRi0dQlT0UYeN4oEiauopyS0CUjZzeEAYhjxzDD7Tt_72nk32YpgCCNCKLQ1iO-U40nsef5QvQ/s1600/HAYAL+BALONU.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 200px; FLOAT: left; HEIGHT: 200px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553780707639470626" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnIGk2nbQBg4YXbXq8PJXNwdD5TJPo1alIKSXA3dCxnYqCr6extSEdGbjbJfyqyPmE1fRi0dQlT0UYeN4oEiauopyS0CUjZzeEAYhjxzDD7Tt_72nk32YpgCCNCKLQ1iO-U40nsef5QvQ/s200/HAYAL+BALONU.jpg" /></a><br /><br /><div><br /><br /><div><br /><br /><div></div><br /><br /><div><br /><br /><div><br /><br /><div>Selamlar. </div><br /><br /><div>2011 Yılı için kaç tane hedef belirlediniz kendinize?</div><br /><br /><div>Yoksa henüz düşünmediniz mi?</div><br /><br /><div>Haydi şimdi DÜŞÜNME ZAMANI!<br /></div><br /><div>Yaslanın şimdi arkanıza... Derin bir nefes alın... Uçsuz bucaksız gökyüzünde bakabildiğiniz en uzak noktaya kadar bakmaya çalışın haydi! Ne görüyorsunuz? Ne kadar görüyorsunuz? Nasıl görüyorsunuz? Ne renk görüyorsunuz? Kimi görüyorsunuz?<br /></div><br /><div><span style="color:#993399;">Gözünüzün algıladığı her noktada ve beyninizden geçen her hücrede ve aslında ruhunuzun her karesinde ve kalbinizin her hissettiğinde işte hemen orda, hemen hemen yanıbaşınızda HAYALLERİNİZ var ve HEDEFLERİNİZ de onun hemen yanında....</span><br /></div><br /><div><span style="color:#993399;">Şimdi 2011 Yılı için kaç tane balon alacağınızı düşünün... 1, 2, 3, 4 mü? yoksa 10 mu? belkide 15??? </span></div><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 157px; DISPLAY: block; HEIGHT: 177px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553780184696741650" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcEpk3MfQakMH9P_f5WfSFJhOGKFs381KiKG7MEJsy-ezrvgavitpDgRswgimcBISiCJgSbwpVlm4uqDnWwvL399w7oVfQIISEoF0vjy7vKWQR29nbQTpHqTg9_5RANB7YuA64I7iqsPY/s200/BAL.jpg" /><br /><br /><div><span style="color:#993399;">Her aldğınız balona bir hayalinizi ve hedeflerinizi yazın. Hepsini bir ipe bağlayın ve tam 2011'e girdiğimiz ilk saniyelerde ışıkları kapatıp; toplu iğne ile patlatın birkaçını... Hangileri patladıysa o hedeften başlayın hayata yeniden.... Yine yeni yeniden başlayın..... Zor olmayacağını göreceksiniz. Kolay gelsin....(Prenses)</span></div></div></div></div></div>The Secret- Prenses Zuuhttp://www.blogger.com/profile/06263350197352623386noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-70595854052427524202010-12-22T23:10:00.000-08:002010-12-22T23:24:49.891-08:00'KEŞKE' OUT / 'İYİ Kİ' IN<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh39HQt6IFwb9J2TVCOPc-PiO2jSeY_h0W8jef1YAD5RMWs5dZzGtMzUa9p0Ing1hZg9huHp-6LO-rqKS-bhdRlMCBkn9s8MkR_47WbS20e1o5-zYI7rQpA_B_5FZHldt5YGfVbbBXjEkU/s1600/PEMBE+G%25C3%259CL.bmp"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 221px; FLOAT: left; HEIGHT: 178px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553774850447525314" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh39HQt6IFwb9J2TVCOPc-PiO2jSeY_h0W8jef1YAD5RMWs5dZzGtMzUa9p0Ing1hZg9huHp-6LO-rqKS-bhdRlMCBkn9s8MkR_47WbS20e1o5-zYI7rQpA_B_5FZHldt5YGfVbbBXjEkU/s200/PEMBE+G%25C3%259CL.bmp" /></a> <div>Yeni bir yıl geliyor. Bugün itibarı ile bu yılı karşılamaya ruhen ve bedenen hazırlık yaparken; 'KEŞKE' kelimesinede veda etmeye çağırıyorum hepinizi....</div><div></div><br /><div>KEŞKE bir jipim olsaydı!</div><div>KEŞKE arkadaşlarımda daha fazla buluşabilseydim!</div><div>KEŞKE daha fazla spor yapabilseydim!</div><div>KEŞKE bir çocuğum olsaydı!</div><div>KEŞKE şunu yapsaydım; KEŞKE bunu yapsaydım!!!</div><br /><div></div><div>Sıklıkla yada zaman zaman kullandığımız KEŞKE 'lerimiz ne kadar çoktur değil mi?</div><br /><div></div><br /><ul><li><span style="color:#cc33cc;">Haydi bugün itibarı ile hayatımızdan 'KEŞKE' leri <span style="color:#000000;">'''OUT''''</span> yapalım. </span></li><li><span style="color:#cc33cc;">'İYİ Kİ' leri <span style="color:#006600;">''''IN'''' </span>yapalım. </span></li></ul><div><span style="color:#cc33cc;"></span></div><div><span style="color:#cc33cc;">'İYİ Kİ' 'leri tinsellik kavramı ile hayatımıza sokalım ki orda kalıcı olarak kalsın...</span></div><div><span style="color:#cc33cc;"></span></div><br /><div><span style="color:#cc33cc;">İyi ki sağlıklıyım. İyi ki nefes alabiliyorum. İyi ki bir kazancım var. İyi ki gözlerim görüyor; ellerim yazıyor. İyi ki şu...... İyi ki bu..... aklınıza ne geliyor; kalbinizden ne geçiyor; beyniniz ne düşünüyor; ruhunuz ne hissediyorsa.... kilitleri, mühürleri OUT yapalım.... </span></div><div><span style="color:#cc33cc;"></span></div><br /><div><span style="color:#cc33cc;">İYİ Kİ GELDİ YENİ BİR YIL.</span></div><div><span style="color:#cc33cc;"></span></div><br /><div><span style="color:#cc33cc;">Sağlıklı ve bereketli günler dileği ile.... (Prenses)</span></div><br /><div><span style="color:#cc33cc;"></span></div><br /><div><span style="color:#3333ff;"></span></div>The Secret- Prenses Zuuhttp://www.blogger.com/profile/06263350197352623386noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-1413759945487812942010-12-22T12:34:00.000-08:002010-12-22T12:34:35.083-08:00Ruhumuzu Tanıyalım<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="color: purple; font-family: Calibri;"><strong>Böyle bir çalışmayla bizleri biaraya getiren sayın Fatos hocama çok teşekkür ediyorum.</strong></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Hepimiz okul hayatına başladığımızda ilk öğrendiğimiz konulardan biri “Vücudumuzu Tanıyalım”dı. Şimdi “vücudumuzu öğrendik, sıra ruhumuzu tanıma zamanı” diyorum </span><span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span></div><div align="center" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzpEpcvQEnssg2tVLnixe4gOWY3qPf9zXEQCnqPyzuIAW0yaxlbnR9uHqj5QaPbJDSh_7_2xLpzEDEqJwPuS_mlKjPcs_xHFY1mK0Zz-4iAsx0JlG_1S0KBAJC0MVGUXXnRclUVYWHYf8/s1600/Patolojik.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" n4="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzpEpcvQEnssg2tVLnixe4gOWY3qPf9zXEQCnqPyzuIAW0yaxlbnR9uHqj5QaPbJDSh_7_2xLpzEDEqJwPuS_mlKjPcs_xHFY1mK0Zz-4iAsx0JlG_1S0KBAJC0MVGUXXnRclUVYWHYf8/s1600/Patolojik.jpg" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 16pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">Ruhumuzu Tanıyalım – 1</span></span></b></div><div align="center" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 14pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;"><span style="font-family: Calibri;">İçimizdeki Ses; Patolojik Eleştirmen</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Hedefimize giden yolda birçok engellerle karşılaşırız. Fakat öyle bir engel var ki, yol boyunca gölge gibi peşimizdedir;<span style="mso-fareast-language: TR; mso-no-proof: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">İçimizdeki ses; Patolojik Eleştirmenimiz.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Patolojik eleştirmen, psikolog Eugene Sagan’ın bize saldıran ve bizi yargılayan olumsuz iç sesimizi betimlemek için kullandığı bir terimdir.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Patolojik eleştirmenin tek amacı her an<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>benlik-değerimizi aşağı çekmektir. Herkes bu patolojik eleştirmene sahiptir. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Bu içimizdeki ses, ikna edici ve düşüncelerimizin dokusuna işlemiştir ki bizi yargıladığında, suçladığında onu mantıklı ve haklı görürüz. Her saldırısı sahip olduğumuz duyguları zayıflatır, yok eder.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">İlk “patolojik eleştirmen”i okuduğumda, aslında şunu farkettim, kitap okurken bile o içimdeki sesle devamlı konuşuyormuş. Bu birazda kendine başkasının gözüyle bakmaya benziyordu </span><span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span><span style="font-family: Calibri;"> Patolojik eleştirmen, kötü olabilir fakat onunla baş etmek, ona meydan okumak o kadar eğlenceli ki..<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Artık onu yendiğinizde Maslow teorisindeki kendini gerçekleştirmek bu olsa gerek </span><span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgilerimle</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Kader Şahin</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;"><strong>Bir sonraki yazım</strong></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Calibri;">Ruhumuzu Tanıyalım -2 : Patolojik Eleştirmenle Baş Etmenin Yolları</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div>Kader Şahinhttp://www.blogger.com/profile/09591840889618184380noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-66560797381624966852010-12-22T04:39:00.000-08:002010-12-22T06:00:33.904-08:00Yönetici Asistan Koçluğu-Ex.Asst.Coaching<div><div><strong><span style="color:#3333ff;">Öğretmenin Yastığı</span></strong><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3599h0qZwt3j28hyrpnbJmy_rc7rZc2Qw3BbJGmGOdmP74NjaLOFYy8LGrRU2ukaKzTnW7l8Ql04rzLfM-XFiFo8N6G3NImAGPRXpLfrTlzXAd1KxEBpaIdAvUMkG7h5ybdpmtwDJ2kI/s1600/BAHARDA+A%25C4%259EA%25C3%2587LAR.bmp"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 320px; FLOAT: left; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553494999753858738" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3599h0qZwt3j28hyrpnbJmy_rc7rZc2Qw3BbJGmGOdmP74NjaLOFYy8LGrRU2ukaKzTnW7l8Ql04rzLfM-XFiFo8N6G3NImAGPRXpLfrTlzXAd1KxEBpaIdAvUMkG7h5ybdpmtwDJ2kI/s320/BAHARDA+A%25C4%259EA%25C3%2587LAR.bmp" /></a><br /><br /><div><span style="color:#6600cc;">Selamlar. Sözlerime bir fıkra ile başlamak istiyorum. </span></div><br /><div><span style="color:#6600cc;">Bir öğrencisi öğretmeniyle ilgili aslı olmayan bir dedikodu çıkarır ve söylenti kulaktan kulağa yayılır. Daha sonra öğretmen, öğrencisine bu dedikodunun kaynağının YANLIŞ olduğunu ispatlar. Öğrenci hatasını anlar; çok üzülür ve 'HOCAM BU HATAMI NASIL GİDEREBİLİRİM?' diye sorar. Öğretmen, kuştüyü bir yastık alıp kasabanın yanındaki tepeye gelmesini söyler. Öğrenci, yastıkla tepeye geldiğinde öğretmen ondan yastığı bıçakla kesip, kuş tüylerini ortaya çıkarmasını söyler. Öğrenci yastığı keser, kuş tüyleri kısa sürede ovanın her tarafına yayılır. Öğretmen, öğrencisine 'Şimdi senden bu tüyleri toplayıp tekrar yastığın içine koymanı rica ediyorum. Eğer bunu yaparsan hakkımda çıkardığın dedikoduyu da telafi edebilirsin.'der. </span></div><br /><div><span style="color:#6600cc;"></span></div><div><span style="color:#006600;">Herkesin bir FOTOĞRAFI vardır. Fotoğraflar ile analiz yeteneğinin geliştirilmesi çok önemlidir ki yönetici asistan koçluğu bu amaçla kişiye kendi fotoğrafını algılaması ve vizyonun belirlemesinde yardımcı olmayı hedefler. </span></div><br /><div></div><div><span style="color:#ff0000;">'THE SECRET' kelimesi ile temeli atılmış olan gizlilik - ketumluk esaslı <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHj4IJWFplzV96yEm9mgUA0fxC8iMsIUbMmNjQpRL6783OzyGKJeSUp8LvRuC_B-M63o80Ky_Syhbx7NT9F5Fdcc4hcpma74R5E8C-sgRzt5Ul5B9_PUCfwlqMGxK1mbWv1jZcJWVgoU4/s1600/hollanda+evleri.bmp"><img style="MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 200px; FLOAT: right; HEIGHT: 149px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553496421782255458" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHj4IJWFplzV96yEm9mgUA0fxC8iMsIUbMmNjQpRL6783OzyGKJeSUp8LvRuC_B-M63o80Ky_Syhbx7NT9F5Fdcc4hcpma74R5E8C-sgRzt5Ul5B9_PUCfwlqMGxK1mbWv1jZcJWVgoU4/s200/hollanda+evleri.bmp" /></a>mesleğimizin gelişim sürecindeki rolleri; organizasyon içindeki makamlara bağlantılı olarak bazen sekreterlik, bazende yönetici asistanlığı adı altında bizlere verilmektedir. Mesleğimizin en kapsamlı alanı olan yönetici asistanlığı rolümüzün, bulunduğumuz sahnede en güzel şekilde ifaa edilebilmesi ve seyircilerimizden alacağımız alkışların, ses yaratarak imajımızı oluşturabilmesi; en önemlisi bizlerinde saygıdeğer bir mesleğimiz olduğunun kabul gördüğünü hissedebilmemiz için koçluk hizmeti alabiliriz. </span></div><div><span style="color:#ff0000;"></span></div><br /><div><span style="color:#3333ff;">Şahane bir sahne kıyafeti ile makyajsız sahneye çıkmak ile maskesiz bir baloya maskeli katılmak arasındaki uzun ve meşakkatli mesafede, vermekte olduğumuz hizmetin, hız, verim ve kalitesini her geçen gün yükseltebilme potansiyelimiz, koçluk yapabilme kabiliyetimizle çok ilintilidir. Kendimize, yöneticimize ve iletişimde bulunduğumuz diğer kişilere, koçluk prensipleri ışığında mükemmel hizmet vermemiz mümkündür. Yönetici asistan koçluğu, iletişimde güçlük çektiğimiz insanlarla başa çıkabilme, zamana karşı yarışarak ve tükenmeyerek, tampon bölgede sağlıklı kalabilme hikayesini yazmamız ve mutlu sonlandırmamızda destek verici bir yöntemdir. Bu hikayede, karakterlerin görev ve sorumluluk ifasında çekecekleri her fotoğraf karesini netleştirmek, zoomlamak, sabitlemek, istişare ederek onay alabilmek ve basıma yönlendirmek büyük bir enerji gerektirecektir. Bu süreçte, nihai fotoğrafın basıma yönlendirilmesi veya yönlendirilmemesi kararında yöneticinin sadece gölgesi olarak kalabilmek için sorularla hareket etme kabiliyetimizin olması önemlidir. </span><span style="color:#3333ff;">'</span><span style="color:#3333ff;">Ne? <span style="color:#ff6600;">Neden? </span><span style="color:#006600;">Niye? </span><span style="color:#cc33cc;">Nasıl? </span><span style="color:#000000;">Ne zaman?</span> </span><span style="color:#660000;">Kim?' </span></div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdhTHZzYU-DjZHbnmEbs_YfZGAGhsQGYJkE110XV9jYFhAZq47FMABqm9DBkzjzU08-na_AF-Q4pq3XGsmBbFZicfQnlmO0rjbUtz3Egwnf7pODOJL_jgl04S12u8Q2r5qJIgW4mcR5sE/s1600/arka+plan+sunum+bebekler.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 200px; FLOAT: left; HEIGHT: 150px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553505450013646674" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdhTHZzYU-DjZHbnmEbs_YfZGAGhsQGYJkE110XV9jYFhAZq47FMABqm9DBkzjzU08-na_AF-Q4pq3XGsmBbFZicfQnlmO0rjbUtz3Egwnf7pODOJL_jgl04S12u8Q2r5qJIgW4mcR5sE/s200/arka+plan+sunum+bebekler.jpg" /></a> <div><span style="color:#3333ff;"></span></div><br /><div><span style="color:#3333ff;">Mesleğimizi icra etmekte olduğumuz caddenin üzerinde ilerlerken, karşılacağımız dış ve etki alanımızda bulunan iç etkenler, hava şartları ve beşeri kaynakların yönetimindeki enerji koçluk ile yükseltilebilinir. <span style="color:#993399;">Ne biliyorsanız, o kadarını icra edebilirsiniz</span>. <span style="color:#009900;">Gerisi keşfinizle gelişecektir.</span> <span style="color:#cc0000;">Önemli olan şu an ve gelecektir</span>. Yeni keşif ve gelişimlerle dolu 2011 yılı diliyorum. </span></div><div><span style="color:#3333ff;"> Hoşçakalın; Sağlıklı ve Bereketli Kalın....</span></div><div></div></div></div>The Secret- Prenses Zuuhttp://www.blogger.com/profile/06263350197352623386noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-34376175824970665612010-12-21T05:28:00.000-08:002010-12-21T06:19:18.877-08:00procrastination<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2My3K5cF7Arm_1uAOs_Bk1nTqT0L4fl2e0FSvJQXejM35reSg5gvLkgO9YQPLr6UPmtR9m9rdaGPglW1t8wE7SfdDrU9yHLEN7xgG7jStALx3PpjQPB5dyCrjeaIcIk3YJhhLsxMC2o8/s1600/procrastination_habit.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 218px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2My3K5cF7Arm_1uAOs_Bk1nTqT0L4fl2e0FSvJQXejM35reSg5gvLkgO9YQPLr6UPmtR9m9rdaGPglW1t8wE7SfdDrU9yHLEN7xgG7jStALx3PpjQPB5dyCrjeaIcIk3YJhhLsxMC2o8/s320/procrastination_habit.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553128863985028370" /></a><br />Türkçeye atalet olarak çevriliyor. Ecnebi kitaplarının birindeki tanımı şöyle:<br /><br />"Procrastination is the art of making something into more than it is, until it expands into more than it needs to be." (Atalet bir şeyi gerekenden daha büyük hale gelene kadar olduğundan daha fazlaymış gibi yapma sanatıdır)<br /><br />Tam referans veremiyorum çünkü bir yerlerden not alıp, kitabın ismini yazmamışım. Benim tanımımla ise "Atalet, küçük işleri kocaman sorunlar haline gelene kadar erteleme becerisi" olarak özetlenebilir.<br /><br />Atalet genel bir yaşam biçimini olmaktan ya da her alana yayılan bir tembellikten ziyade, belli konularda kendini gösteren bir duygu durumu gibi geliyor bana. Ataletin bizi avucuna aldığı konular genelde bizim için duygusal olarak bir anlam ifade eden, başlamaktan, yapmaktan ve bitirmekten duygusal nedenlerle kaçındığımız konular oluyor. Bazı işleri çok rahat hop diye yaparken bazılarında yıllarca - evet yıllarca kendimden biliyorum - ayak sürüyebiliyoruz. Bu ayak sürümeyi de öyle güzel öyle tatlı yapıyoruz ki, kendi ruhumuz bile duymuyor. Bu nedenle atalete karşı koymak için yapılacak en önemli şeyin bu konuda farkındalık kazanmak olduğunu düşünüyorum. Bunu yapmak için de en iyi yol aslında kendi kaçınma yollarımızın farkına varmak. Örneğin ben özellikle makale, ödev yazmak gibi akademik konularda atalet haline giriyorum ve bu işleri ertelemek için mükemmel yollarım var. Bir döngü örneği vermem gerekirse:<br /><br />1. Kafamı toplamak için (!) yapılacak işler listesi yapmak<br />2. Kafa toplu ama tabi başlamak için çalışma ortamını temizlemek.<br />3. Elim değmişken evi temizlemek<br />4. Kendime bir kahve hazırlamak<br />5. Yorulduğuma karar verip bir mola vermek<br />6. Saate bakıp bu saatten sonra iş yapılmayacağına karar vermek<br /><br />Eğer bütün bunlara rağmen halen vaktim kaldıysa şöyle devam ederim muhtemelen:<br />7. Okumaları düzenlemek, sıraya koymak<br />8. Bir maillere bakmak, hazır bakmışken okumak, hazır okumuşken cevap yazmak<br />9. Maillere bakmışken bir de facebook'a girmek.<br />10. İlginç bir şey bulamayıp oyunlara bir bakmak<br />11. Her oyunla minimum 10 dakika ilgilendikten sonra tekrar maillere bakmak<br />12. Bir mola vermek, kahve içmek<br />13. Volkan'ı aramak<br />14. Yazılacak şeyin outline'ını çıkarmaya girişmek<br />15. Yapamayacağım hissinin gelmesi, internete girip makale nasıl yazılır hakkında kitaplar, makaleler bulmak<br />16. Bu kitaplara bakmak, notlar çıkarmak<br />17. Zaman kalmadığı için çalışmayı bırakmak.<br /><br />Bütün bu yaptıklarım içinde bence en kötüleri 14-15-16. maddeler. Çünkü bu maddelerde yaptıklarım bana gerçekten konuyla ilgili bir iş yapmışım hissi veriyor ve içimdeki çalışmam lazım hissini ve aciliyet hissini köreltiyor ve ben bu sayede işe başlama aşamasını belirsiz bir süre gönül rahatlığıyla erteleyebiliyorum. <br /><br />Yine aynı kitapta şöyle bir model öneriliyor: <br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf_s0zvdzUMIIvTYymVj-cTRQJDQt8g1gJXkRr_oak253bgECuhRte5WwD5I0VRzB_uI4_lLx89Nk37datQmXh-POnkReUz_7vFiGEJZCDz2ninRd6TCOmmhKjZ8pgFLoEScnrDC6u_Uo/s1600/pro.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 99px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf_s0zvdzUMIIvTYymVj-cTRQJDQt8g1gJXkRr_oak253bgECuhRte5WwD5I0VRzB_uI4_lLx89Nk37datQmXh-POnkReUz_7vFiGEJZCDz2ninRd6TCOmmhKjZ8pgFLoEScnrDC6u_Uo/s320/pro.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553129764178652482" /></a><br />Bu ataletle savaşmak için mini bir model. Ayrıca kişisel bir atalet günlüğü tutmanın da faydalı olduğu söyleniyor. Bu günlükte şu maddeler olmalı: <br /><br />1. Ertelediğiniz aktiviteyi tanımlayın.<br />2. İlk ertelemeye başladığınızda ne hissettiniz?<br />3. İlk ertelemeye başladığınızda ne düşünüyordunuz?<br />4. Ertelemeye devam etmek için kendinize ne söylediniz?<br />5. Ertelemenizin sonuçları ne oldu?<br /><br />Bu soruları cevaplandırarak hem atalet mekanizmalarınız, hem de ataletin sonuçlarını hakkında farkındalık kazanıyorsunuz. <br /><br />Bu noktaya gelmeden önce cevaplanması gereken bir kaç soru daha var bence. Kendim için cevaplandırayım hazır elim değmişken:<br /><br />1. Size en çok baskı yapan kişisel atalet mücadeleniz nedir?<br />Makale yazmak ve spor yapmak.<br />2. Bu konulardan kaçmak için genelde neler yapıyorsunuz?<br />İlkini detaylı anlattım. Bu nedenle ikinciden biraz söz edeyim. Şu dakikaya kadar erteleme çalışmalarım bu konuda çok iyi gitti. Evde mini bir spor salonu oluşturacak kadar malzeme biriktirdim. Çünkü bahanem hep yeterli ekipmanım olmayışı idi. Sonrasında evde spor yapabilmek için daha düzgün spor kıyafetlerine ihtiyacım olduğu konusunda takıldım. Şimdi onlarda var. Bu aralar, "bugün yapsam da, yarın yapamayacağım, o yüzden bugün yapmamın bir anlamı yok" aşamasındayım.<br />3. Kendinize bu gecikmeyi mazur göstermek için ne söylüyorsunuz?<br />Yukarıdakileri ve ayrıca bir de her zaman işe yarayan "Yarın kesin yapacağım" var.<br />4. Peki ne yapacaksınız?<br /><br />Bence en ağır soru bu. Evet, ne yapacağım? Ben bir soru daha eklemek istiyorum. Bu durumun bu şekilde devam etmesine daha ne kadar izin vereceğim? <br /><br />Uzun uzun yazdıktan sonra sadede gelmem gerekirse:<br />Kendinize ne zaman, ne konuda ve nasıl atalete kapıldığınız konusunda dürüst olun, bu durumla yüzleşin ve atalet döngüsünü kırmak için atacağınız adımların size yaşatacağı rahatsızlık ve kaygı gibi duyguları kabullenmek ve aşmak için kendinize söz verin.<br /><br />saygılar sunuyorum.<br /><br />Burcu Kayarothttp://www.blogger.com/profile/08089280514177342760noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4731173611511678862.post-36085601329747623942010-12-20T13:39:00.000-08:002010-12-21T10:59:24.046-08:00Hoşgeldiniz<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6vFt5fNgZblQA8jmqYB-Nom0bBPN7JIxsLlfA16KRKEcny42dDVw8nykD_FS71WitcFd_Qxr4jBMZpTPiADb_Tugw_4bfCZNMaYbQ4dKtxHKzBtGYWdMKVTJu3o3Wp6899Gce2ekeu7Vl/s1600/12941_175368999040_745224040_2736110_1177215_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"></a>Bu blog, Fa Coach Academy değerli Koçlarının, uzmanlık alanlarına göre yazılarına sahne olacak..<br />
Amacımız, ihtiyacınız olduğu anda buradaki yazılarla, hikayeler ve gerçek yaşam öyküleriyle hayatınıza ışık tutmak..<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6vFt5fNgZblQA8jmqYB-Nom0bBPN7JIxsLlfA16KRKEcny42dDVw8nykD_FS71WitcFd_Qxr4jBMZpTPiADb_Tugw_4bfCZNMaYbQ4dKtxHKzBtGYWdMKVTJu3o3Wp6899Gce2ekeu7Vl/s1600/12941_175368999040_745224040_2736110_1177215_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="281" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6vFt5fNgZblQA8jmqYB-Nom0bBPN7JIxsLlfA16KRKEcny42dDVw8nykD_FS71WitcFd_Qxr4jBMZpTPiADb_Tugw_4bfCZNMaYbQ4dKtxHKzBtGYWdMKVTJu3o3Wp6899Gce2ekeu7Vl/s320/12941_175368999040_745224040_2736110_1177215_n.jpg" width="320" /></a></div>fatosayvazhttp://www.blogger.com/profile/00267731879931229970noreply@blogger.com0