1 Şubat 2011 Salı

İnsan kendini anlatır tabii ki..örnekler verir doğadan,insanlardan,olaylardan.
Ama kendini-içini,yolculuğunu ,arzularını,ihtiyaçlarını, özlemlerini ; en çok ta sevilmeye olanı anlatır.
Bak ben buradayım,görün beni,anlayın ve de ışığımı fark edin.
Hepsi güzeldir,bilsek te  farkında olmasakta ifade etmenin gücüdür bizi yazdıran,anlattıran.
Her emeğin,uğraşın yarattığı bir bütünlük duygusu vardır,’ben işe yarıyorum’ve yaradıkça dengemi sağlıyorum.
Sen sadece sen olduğun için bile çok değerliyken  ürettiğinde,yarattığında bütünleşiyorsun yaşamla..
Durmak,evet beklemek,bazen koşmak,günlerce hatta aylarca çalışmak hepsi ama hepsi çok değerli,sadece neye ihtiyacımızın olduğunu o an hissedebilmek.belki biraz  daha içimize bakabilmek,dışarıdaki görüntülerimizin bize sunacağına açık olmak.
Anlattığımızın,yazdığımızın ve de ifadelerimizin  bizden neyi yansıttığını görebilmek,içimizden fışkıran sevincin-enerjinin veya hüznün-öfkenin kaynağını bulabilmek yolculuğu; bir keşiftir, kendimize doğru.
Ve bildiğimiz her şey; içimizden çıkardığımız gerçek bir cevherdir.Ve biz ne kadar kendimizi bilirsek yaşamıda o kadar biliriz ve çok iyi biliriz ki dışarıda olan hiçbir şey yoktur ,içimizin yansımaları vardır.
Ve o yansımalar ki ,kaderimizdir.Ve o yansımalar ki mutluluğumuz-mutsuzluğumuz  ve hak edişimizdir.
İçimizi,kendimizi ve dolayısıyla tüm evreni tanımak için haydi biraz çabaya,eyleme ve harekete geçelim.Suçlamadan,yargılamadan ve şikayet etmeden,kaynağını sevgiden-her şeye olan sevgimizden alan yaratıma açık olalım.
Yazar : Yaşar Çevikel

Bu yazısını bizimle paylaştığı için Yaşar Beye teşekkür ederim.

Sevgilerimle


Hiç yorum yok: